COP29: İklim Müzakerelerinde Yeni Bir Dönem
Azerbaycan’ın Bakü kentinde düzenlenen 29. Taraflar Konferansı (COP29), küresel iklim gündeminde hem ilerleme hem de zorluklarla sonuçlandı. Yaklaşık 200 ülkeden gelen delegeler yoğun müzakerelere katıldı ve gelecekteki iklim eylemlerini şekillendirecek önemli sonuçlar elde edildi.
Kaynak: ChatGPT
COP29’un Öne Çıkan Sonuçları
En dikkat çekici başarılardan biri, gelişmiş ülkelerin 2035 yılına kadar her yıl 300 milyar dolar tutarında bir fonu, gelişmekte olan ülkelerdeki iklim girişimlerini desteklemek için harekete geçirme konusunda anlaşmaları oldu. Ancak bu rakam, iklim değişikliğiyle etkili bir şekilde mücadele etmek için gerekli görülen 1,3 trilyon doların oldukça altında kalıyor.
Bunun yanı sıra, COP29’da uluslararası karbon piyasası standartlarının oluşturulması kabul edildi. Daha önceki birçok konferansta üzerinde uzlaşılamayan bu konuda nihayet bir ilerleme kaydedildi.
COP28 ile Karşılaştırma
Dubai’de düzenlenen COP28’de fosil yakıtlardan uzaklaşma çağrısında güçlü bir birliktelik görülürken, COP29’da benzer bir konsensüs sağlanamadı. ABD Başkanı Donald Trump’ın yeniden seçilmesi ve Azerbaycan’ın ekonomisinin petrol ve gaza dayalı olması gibi jeopolitik faktörler müzakereleri etkiledi. Özellikle Suudi Arabistan ve diğer Arap ülkelerinin fosil yakıtların aşamalı olarak bırakılmasına dair herhangi bir ifadeyi reddetmesi, Dubai’de verilen taahhütlerden önemli bir sapma oldu.
COP30’a Bakış: Brezilya’da Yeni Umutlar
Dünya, 2025 yılında Brezilya’nın Belém kentinde düzenlenecek COP30’a hazırlanırken, beklentiler oldukça yüksek. Konferansın Amazon bölgesinde yapılacak olması, yağmur ormanlarının iklim düzenlemelerindeki kritik rolünü vurguluyor. Brezilya yetkilileri, gelen delegeleri ağırlamak ve çevre koruma konusundaki taahhütlerini göstermek için yaklaşık 4,7 milyar Brezilya Reali yatırım yapıyor.
Ancak zorluklar da yok değil. Belém, kirlilik ve yetersiz altyapı gibi sorunlarla karşı karşıya ve bu durum konferansın başarısını etkileyebilir. Ayrıca, Brezilya’nın ormansızlaşma ve madencilikle ilgili politikaları da, özellikle yasadışı altın madenciliğini teşvik ettiği düşünülen düzenlemeler nedeniyle eleştiri altında olacak.
Kripto ve İklim
Kripto para ekosistemi açısından, COP29'da doğrudan bir gelişme olmasa da, iklim finansmanının artırılması ve karbon piyasalarının düzenlenmesi, blockchain tabanlı karbon kredisi platformlarının önemini artırabilir. Özellikle, karbon ticaretinin şeffaflığı ve izlenebilirliği konusunda blockchain teknolojisi potansiyel bir çözüm sunuyor. Bu nedenle, kripto ekosistemindeki girişimlerin, sürdürülebilirlik ve iklim finansmanı projelerine odaklanması, gelecekte daha fazla ilgi görebilir.
Sonuç
COP29, küresel iklim müzakerelerinin karmaşıklığını bir kez daha gözler önüne serdi. Önemli mali taahhütler verilirken, jeopolitik gerilimler ve eksiklikler bu ilerlemeyi gölgeledi. Brezilya’da düzenlenecek COP30, çabaları yeniden odaklama ve Amazon gibi hayati ekosistemleri koruma fırsatı sunuyor.
Gelecek COP30’da alınacak kararlar, yalnızca Amazon’un değil, birçok kişi, kurum ve ülkenin kaderini belirleyecek. Belém’de liderlik yapılacak mı, hep birlikte göreceğiz.
Yorumlar
Yorum Gönder