Ana içeriğe atla

Malthus’un Ruhu Korona ile Geri Dönmüş Olabilir mi?




Tutarlı olmak adına, doğanın bu ölümlülük üretme faaliyetini aptalca ve boş yere engellemeye çalışmak yerine kolaylaştırmalıyız… Kentlerimizde sokakları daha dar yapmalı, evleri kalabalıklaştırmalı ve vebanın dönüşüne yer açmalıyız...Fakat en önemlisi, hastalıkları yok etmek için özel çaba harcayan ve bununla insanlığa hizmet ettiğini düşünen oldukça yanlış fikirli kişileri de hoş görmemeliyiz.” demiş Malthus.

Hali vakti yerinde İngiliz bir ailenin oğlu olan Thomas Robert Malthus (1776-1834), siyasal ekonomi alanında ilk İngiliz profesörü unvanını alan bir iktisatçı. Neden seçtim bu konuyu? Yaşadığımız bu korona sürecinde nedense aklıma geliverdi Malthus’un düşünceleri. Bu tarz hastalıklı düşüncelere sahip başka ruhlar da var mıdır hala? diye düşünürken de yazmanın iyi olacağını düşündüm.

Peki, yüksek törel karakterlere sahip zenginleri yüceltirken, törel zafiyetlerden ve erdemden yoksun olduğunu düşündüğü yoksulların neredeyse ölmeleri gerektiğini savunan Malthus, nüfus artışının önlenmesi için neler önermiş?

Malthus’un nüfus teoremine göre nüfus artış hızını azaltmak için koruyucu ve olumlu önlemeler alınması gerekliymiş. Doğum oranlarının azaltılmasını amaçlayan koruyucu denetimler, doğum kontrolü vb. yöntemlerle gerçekleşmeli. Olumlu önlem olarak ise ölüm oranlarının kıtlık, sefalet, veba, savaş ve açlık denetimleri ile dengede tutulması gerekiyormuş. Yoksulların nüfus artışı denetim altına alınmadığı sürece toplam nüfusun her 25 yılda bir ikiye katlanacağını belirtmiş Malthus. Yani yeterli ahlaki erdeme sahip olmayan ve giderek çoğalan sınıfın, dönem dönem yaşanacak felaketlerle yok olması gerektiğini savunmuş bir nevi.

Ve bakın Malthus’un fikirleri kimlere ilham olmuş;

1795 yılında uygulamaya giren Speenhamland yoksul yardımı (hangi ülkede gerçekleştiği önemsiz bence), çalışsın ya da çalışmasın talihsiz insanlara belli bir asgari geçim standardının sağlanmasını destekleyen bir sistem. Savundukları tezlerin çoğunu Malthus’un fikirlerine dayandıran Laissez-faire kapitalizmi savunucuları ise bu sistemi yürürlükten kaldırılmışlar.

Bu kapitalizm savunucularının Malthus’tan etkilendikleri fikir ise şu: “Günde on sekiz sent yerine beş şilin almak her insanın kendisini bir dereceye kadar zengin hissetmesine neden olacak ve saatlerce ya da günlerce boş vakit geçirmelerine yol açacaktır. Bu durum verimli sanayiye güçlü ve etkili bir engel getirecektir ve kısa bir süre içinde sadece ulus daha da yoksullaşmakla kalmayacak, alt sınıfların kendileri de on sekiz sent aldıkları zamankinden çok daha sıkıntılı hale gelecektir.” [1]

Bu yazıdan her insan evladının hissesine bir pay düşeceği beklentisiyle…



[1] E.K.Hunt’ın “İktisadi Düşünce Tarihi” kitabından derlenmiştir. (Çeviri: Müfit Günay), Dost Yayınevi.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

İsraf ile Eğitim İlişkisine Farklı Bir Bakış

İsraf konusu her zaman dile getirmek istediğim konuların başında gelmiştir. 31 Ocak 2019 tarihinde Ticaret Bakanlığı tarafından yayınlanan “2018 Yılı Türkiye İsraf Raporu” [1] da israf konusunu yazma sürecimi hızlandıran bir faktör oldu. 26 ilde 2209 kişinin örneklemini oluşturduğu araştırmada; gıda, ekmek, su ve elektirk tüketimleri özelinde birçok veri ile ülkenin israf haritası ortaya konulmaya çalışılıyor. Katılımcıların; yüzde 52,6’sı kadın, çoğunluğu 18-29 yaş aralığında ve yüzde 53,7’si evli kişilerden oluşuyor. Ayrıca katılımcıların yüzde 13,8’ini ilkokul mezunu ve altı, yüzde 12,9’unu ortaokul mezunu, yüzde 28,9’unu lise mezunu ve yüzde 34,4’ünü ise üniversite ve lisans üstü mezunlar oluşturuyor. Araştırmanın her başlığı farklı bir yazı konusu aslında ancak ben yazımı öğrenim düzeyi ile israf arasındaki ilişkiye ayırmak istiyorum. Burada asıl göstermek istediğim, eğitim seviyesi ile israfta yaşanan artış ve azalışı göstermek üzerine. Yazının sonunda söyleneni şimdiden s

2021 Yılı Nasıl Geçti? 2022 Planlarınız Neler?

2021 yılına memleketim Van'da giriş yaptım. Amcamı koronadan kaybettim ve taziyesi için memleketteydim. Dedemi de (annemin babası) koronadan kaybedeli çok olmamıştı. Yani anlayacağınız korona teğet falan geçmedi. Yakınlarımı kaybettim. Ama mesela hayat öyle bir şey ki sene başında taziye için gittiğim Van'a temmuz ayında kuzenimin düğünü için gittim. Kürtçe'de bir tabir vardır: "Xêr û Şer". Bizimkisi de buydu tam olarak.  Ama her şey bir tarafa 2021 yılının bendeki yeri ayrıdır. Dört yıldır uzak kaldığım erkek kardeşime kavuştum. Neden uzak kaldığıma dair ayrıntıları yazmama gerek yok bilen biliyor zaten durumu.  2021 yılı Mart ayı neşe ve huzur içinde geçti. Yani yılın ilk yarısını güzel bitirdim. Şu an ayrıntılı düşünmeye çalışıyorum ilk yarıda neler yaptım diye ama inanın hatırlayamıyorum :) Hatta hafızama yardımcı olsun diye telefonumda bulunan fotoğraflardan destek aldım. Aaa tamam hatırladım. Kadir Has Üniversitesi'nde Enerji ve Sürdürülebilir Kalkınma b

Gelir Elde Etme Aracı Olarak Blockchain Teknolojisi: Steemit Dünyası

 Gençler ve kendini her zaman genç hissedenler merhaba :) Bu kez size farklı bir konudan bahsetmek istiyorum. Uzunca bir süredir blockchain teknolojisine ilgi duyuyorum. Ancak bu ilgim Twitter paylaşımlarını takip etmek ya da konu ile ilgili makale okumaktan öteye geçmiyordu. Kripto paralar konusuna da ilgim var. Şimdilik Paribu'da ufacık bir yatırımla piyasadaki gelişmeleri takip ediyorum. Ama bu kez bir arkadaşımın tavsiyesi ile blockchain altyapısı ile kurulmuş bir platformda içerik üretmeye başladım. Bu platformda yazı yazarak içerik üretebiliyorum. Platformu Twitter ya da İnstagram'dan ayıran en önemli fark ise bu içerikler karşılığında para kazanıyor olmanız :) İlgi çekici öyle değil mi:) Hadi şimdi anladığım kadarıyla kısa bir tanıtımını yapayım sizlere bu eğlenceli platformun. Platformun adı Steemit. Bir kripto para olan  Steem'in bir web sitesi gibi düşünün. Öyle sıradan bir web sitesi değil ama. Blockchain altyapısı ile oluşturulmuş güvenilir, şeffaf ve herkese aç