Doğum günüme özel kendime hediyem, severek okuduğum
bir kitabın içerisinden seçtiğim cümlelerden oluşan bu blog yazısını yazmak
oldu. Aslında aklımda birçok konu vardı blogda paylaşmak istediğim. “Kadın” ve “enerji”
ile ilgili yazı taslaklarım hazırdı ancak yayınlanmaları için biraz daha
bekleyebilirler. Elime aldığım gibi keyifle okuyup bitirdiğim bir kitabı doğum
günüm vesilesi ile sizlerle paylaşmaktan büyük keyif alıyorum.
Kürt edebiyatının usta isimlerinden Mehmed Uzun, “Niçin
kelamı pazar için değil, başka şeyler için söyleyen, anlatan, insana ileten o
özlü kelam ustalarını anlatmıyorsun?” sorusu ile “Dengbêjlerim” adıyla deneme türündeki kitabını yazmaya başlar.
Kitapta hayatında önemli izler bırakan Dengbêjlerden bahseder. Bunlar: Apê
Qado, Evdalê Zeynikê, Alihan ve Rıfatê Darê’dir. Keyifle okudum ve altını
çizdiğim bazı bölümleri sizinle paylaşayım.
Dengbêj sözlük tanımıyla;
“Deng ses demek, Bêj ise sese biçim verendir.
Uzun’un tanımıyla Dengbêj ise;
Sese ruh kazandıran, sesi canlı hale getirendir.
Sesi meslek edinmiş usta, mekanı ses olmuş ustadır. Sese nefes ve yaşam
verendir. Sesi kelam, kelamı kılam, türkü haline getirendir yani söyleyendir,
anlatandır.”
Dengbêjliğin Alihan’a kazandırdıklarına ithafen; “Alihan,
Alihan’a aktı, söyledi. Aktıkça açıldı, kendisine geldi. Açıldıkça daha
direngen, daha enerjik, daha görülür hale geldi. O çekingen, korkak, ürkek,
kendine güveni olmayan Alihan’ın dili, yüreği, gönlü açıldı. Bir şahıs, bir
şahsiyet haline geldi.”
Dengbêjliğin hayat bulduğu dil olan Kürtçe’ye atıfta
bulunarak;
“O dil, o kuytu köşede yaşıyordu, benim gibi, biz
gibi, insanlar gibi yaşıyordu ve insanlar gibi direniyordu. Evet, dil yaşıyor
ve direniyordu.”
“O dil, o köşede, durmadan şavkıyarak, kelamın
gücüyle bir insanın yaralarına, öfkesine, çaresizliğine, kederine,
sıkışmışlığına merhem oluyordu.”
“Dil; duyguların anayurdu…”
Evet, benim için özellikle de uzun yolların
vazgeçilmezi olan Dengbêj kılamlarının yeri bir başka. Bir önceki seneye
nazaran biraz daha iyi geçen 2019 yılının bu gününü Dengbêjlerin dinletisiyle
geçireceğim. Kitapta sürekli atıf yapılan Sîyabend û Xecê ile başlayabilirim
mesela.
Sizlere de iyi dinlemeler J
Yorumlar
Yorum Gönder