Ana içeriğe atla

Temiz Enerji Manifestosu: Green New Deal



Green New Deal (GND), Amerika gündemini son bir aydır epeyce meşgul eder hale geldi. Aslında bize de çok uzak olmayan temiz enerji konusunu böylesine önemli kılan ise henüz 29 yaşında olmasına rağmen güçlü muhalefeti ile ön plana çıkan Alexandria Ocasio-Cortez’in etkisi mi? Cortez ve Demokrat destekçilerinin birlikte yayınladığı manifesto, özellikle gençlerden çokça destek görüyor. Bununla birlikte elbetteki Cumhuriyetçi kanat, söz konusu manifestoda gerçekçi bulmadıkları maddeler üzerinden sert bir eleştiri yağmuruna tutmuş görünüyorlar Cortez’i.

Peki, Cortez yerine başka bir Demokrat temsilci, Trump politikaları karşıtı olan bu manifestoyu yayımlasaydı bu denli ses getirebilir miydi? Sanmıyorum. Aslında hepimizin neredeyse her gün duyduğu temiz-yenilenebilir-yeşil enerji, sıfır gaz emisyonu, petrole-doğalgaza hayır argümanlarını ve çözüm önerilerini içeren bu manifestonun 2020 yılı ABD seçimlerinde Demokratlara avantaj sağlayıp sağlamayacağını ise zaman belirleyecek.  

Temiz enerjinin “Yapısal Reformları” olarak adlandırılabilecek manifestonun[1] içeriğine bir bakalım;
  •   Sıfır gaz emisyonuna ulaşmak (2030 yılında) ve bu alanda iş imkanları oluşturmak,
  •   Yüksek maaşlı iş imkanları oluşturup refah seviyesini artırmak,
  •    21. Yüzyılın ruhuna uygun sürdürülebilir yapı ve endüstri yatırımları yapmak,
  •    Yeni jenerasyon için güvenli bir ülke miras bırakmak; bunun için de temiz hava ve su, sağlıklı gıda ve doğal olana ulaşımı sağlamak,
  •    Dezavantajlı durumda bulunan; gençlere, engellilere, farklı etnik kimliklere sahip olanlara, evsizlere, yaşlılara, kadınlara, düşük gelirlilere, fakirlere, kırsaldakilere, göçmenlere vb. daha kaliteli bir hayat sunmak olarak özetleyebiliriz.

Manifestoda açıklanan bu amaçlara karşı özellikle Cumhuriyetçiler kanadından gelen eleştirilere bakacak olursak;

  •  GND’nin en fazla gelir eşitsizliğini azaltma konusunda başarıya ulaşabileceği ancak yapılması hedeflenen diğer tüm planların başarıya ulaşmaması durumunda Amerika ekonomisinin Büyük Buhran’ı tekrar yaşayabileceği,  
  •   Güneş ve rüzgâr enerji yatırımları için binlerce dönüm arazinin heba edileceği ve önümüzdeki 10 yıl içinde fosil yakıt tüketiminin bitirilip bu alandaki binlerce iş alanının yok edileceği,
  •   Ülkedeki mevcut tüm binaların yenilenmesi talebinin oluşturacağı yüksek maliyet,
  •    Kapsayıcılığı hedeflemesine rağmen zengin ve beyaz bir adam olan ve kararın ana yazarlarından biri olarak ön plana çıkan Senatör Markey'in varlığı,
  •    Oluşacak maliyete karşın yeni kamu bankaları kurulması ve para basılması yönündeki açıklamaların ülke borcunu ve beraberinde enflasyonu artıracağı endişesi,[2]

Green New Deal’i modası geçmiş bir fikir olarak eleştirenlere karşı Cortez ve ekibi, dönem başkanlarından Franklin Delano Roosevelt’in (1932) New Deal fikrinden yola çıktıklarını ifade ediyor. Ayrıca yine dönem başkanı Barack Obama’nın Clean Power Plan adıyla yenilenebilir enerjiye geçiş çalışmaları ve Paris İklim Anlaşması’nda atılan imzalar ile kendilerinin bu konu üzerinde daimî bir çaba içinde olduklarını ifade ediyor.

Ülkeyi fosil yakıtların sebep olduğu deformasyondan kurtarıp temiz enerjiye daha çok alan açmayı planlayan bu manifestonun temelinin sağlam olduğunu ve gençlerin desteğini aldığını her konuşmasında dile getiren Cortez, bu başarısını 2020 seçimlerine kadar katlayarak götürebileceği düşüncesindeyim. Ancak karşı tarafta ülke refahının yegâne kaynağının fosil yakıtlar olduğunu düşünen ve bu yolda çılgın adımlar atan Trump ve çevresi karşısında epey zorlanacağı da bir gerçek.





[1] “Green New Deal” Manifesto; https://ocasio-cortez.house.gov/sites/ocasio-cortez.house.gov/files/Resolution%20on%20a%20Green%20New%20Deal.pdf
[2] “Green New Deal would destroy American Dream, create American Nightmare”, https://www.foxnews.com/opinion/green-new-deal-would-destroy-american-dream-create-american-nightmare

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

2021 Yılı Nasıl Geçti? 2022 Planlarınız Neler?

2021 yılına memleketim Van'da giriş yaptım. Amcamı koronadan kaybettim ve taziyesi için memleketteydim. Dedemi de (annemin babası) koronadan kaybedeli çok olmamıştı. Yani anlayacağınız korona teğet falan geçmedi. Yakınlarımı kaybettim. Ama mesela hayat öyle bir şey ki sene başında taziye için gittiğim Van'a temmuz ayında kuzenimin düğünü için gittim. Kürtçe'de bir tabir vardır: "Xêr û Şer". Bizimkisi de buydu tam olarak.  Ama her şey bir tarafa 2021 yılının bendeki yeri ayrıdır. Dört yıldır uzak kaldığım erkek kardeşime kavuştum. Neden uzak kaldığıma dair ayrıntıları yazmama gerek yok bilen biliyor zaten durumu.  2021 yılı Mart ayı neşe ve huzur içinde geçti. Yani yılın ilk yarısını güzel bitirdim. Şu an ayrıntılı düşünmeye çalışıyorum ilk yarıda neler yaptım diye ama inanın hatırlayamıyorum :) Hatta hafızama yardımcı olsun diye telefonumda bulunan fotoğraflardan destek aldım. Aaa tamam hatırladım. Kadir Has Üniversitesi'nde Enerji ve Sürdürülebilir Kalkınma b...

Gelir Elde Etme Aracı Olarak Blockchain Teknolojisi: Steemit Dünyası

 Gençler ve kendini her zaman genç hissedenler merhaba :) Bu kez size farklı bir konudan bahsetmek istiyorum. Uzunca bir süredir blockchain teknolojisine ilgi duyuyorum. Ancak bu ilgim Twitter paylaşımlarını takip etmek ya da konu ile ilgili makale okumaktan öteye geçmiyordu. Kripto paralar konusuna da ilgim var. Şimdilik Paribu'da ufacık bir yatırımla piyasadaki gelişmeleri takip ediyorum. Ama bu kez bir arkadaşımın tavsiyesi ile blockchain altyapısı ile kurulmuş bir platformda içerik üretmeye başladım. Bu platformda yazı yazarak içerik üretebiliyorum. Platformu Twitter ya da İnstagram'dan ayıran en önemli fark ise bu içerikler karşılığında para kazanıyor olmanız :) İlgi çekici öyle değil mi:) Hadi şimdi anladığım kadarıyla kısa bir tanıtımını yapayım sizlere bu eğlenceli platformun. Platformun adı Steemit. Bir kripto para olan  Steem'in bir web sitesi gibi düşünün. Öyle sıradan bir web sitesi değil ama. Blockchain altyapısı ile oluşturulmuş güvenilir, şeffaf ve herkese aç...

İsraf ile Eğitim İlişkisine Farklı Bir Bakış

İsraf konusu her zaman dile getirmek istediğim konuların başında gelmiştir. 31 Ocak 2019 tarihinde Ticaret Bakanlığı tarafından yayınlanan “2018 Yılı Türkiye İsraf Raporu” [1] da israf konusunu yazma sürecimi hızlandıran bir faktör oldu. 26 ilde 2209 kişinin örneklemini oluşturduğu araştırmada; gıda, ekmek, su ve elektirk tüketimleri özelinde birçok veri ile ülkenin israf haritası ortaya konulmaya çalışılıyor. Katılımcıların; yüzde 52,6’sı kadın, çoğunluğu 18-29 yaş aralığında ve yüzde 53,7’si evli kişilerden oluşuyor. Ayrıca katılımcıların yüzde 13,8’ini ilkokul mezunu ve altı, yüzde 12,9’unu ortaokul mezunu, yüzde 28,9’unu lise mezunu ve yüzde 34,4’ünü ise üniversite ve lisans üstü mezunlar oluşturuyor. Araştırmanın her başlığı farklı bir yazı konusu aslında ancak ben yazımı öğrenim düzeyi ile israf arasındaki ilişkiye ayırmak istiyorum. Burada asıl göstermek istediğim, eğitim seviyesi ile israfta yaşanan artış ve azalışı göstermek üzerine. Yazının sonunda söyleneni şimdiden s...