İsraf konusu her zaman dile getirmek istediğim
konuların başında gelmiştir. 31 Ocak 2019 tarihinde Ticaret Bakanlığı
tarafından yayınlanan “2018 Yılı Türkiye İsraf Raporu”[1] da
israf konusunu yazma sürecimi hızlandıran bir faktör oldu. 26 ilde 2209 kişinin
örneklemini oluşturduğu araştırmada; gıda, ekmek, su ve elektirk tüketimleri özelinde
birçok veri ile ülkenin israf haritası ortaya konulmaya çalışılıyor. Katılımcıların;
yüzde 52,6’sı kadın, çoğunluğu 18-29 yaş aralığında ve yüzde 53,7’si evli kişilerden
oluşuyor. Ayrıca katılımcıların yüzde 13,8’ini ilkokul mezunu ve altı, yüzde
12,9’unu ortaokul mezunu, yüzde 28,9’unu lise mezunu ve yüzde 34,4’ünü ise
üniversite ve lisans üstü mezunlar oluşturuyor.
Araştırmanın her başlığı farklı bir yazı konusu
aslında ancak ben yazımı öğrenim düzeyi ile israf arasındaki ilişkiye ayırmak
istiyorum. Burada asıl göstermek istediğim, eğitim seviyesi ile israfta yaşanan
artış ve azalışı göstermek üzerine. Yazının sonunda söyleneni şimdiden söylemek
gerekirse maalesef eğitim seviyesindeki artışın tasarruf bilincini çok da
artırmadığı gerçeği ortaya çıkıyor.
İlk olarak bireylerin öğrenim düzeyine göre gıda
tasarrufuna karşı yönelimlerine bakalım. Alışverişe çıkmadan her zaman liste
hazırlayanlarda ilkokul mezunu ve altındakiler yüzde 53,8 ile ilk sıradalar. Ayrıca
yüzde 63,5 ile son kullanma tarihlerine dikkat edenlerde ve yüzde 42,3 ile
fazla gıdaları dondurucuya koyanlarda da yine ilkokul mezunu ve altı bireyler
daha bilinçli durumdalar. Yüzde 32,7 ile her zaman fiyatları karşılaştırdıktan
sonra alışveriş yapanlarda, yüzde 36,4 ile genellikle mevsiminde sebze ve meyve
almayı tercih edenlerde ve gıdaların kalan bölümünü yemek yapımında
kullananlarda, yüzde 34,5 ile tüketeceği kadar yemek pişirenlerde ve yüzde 23,6
ile gıdaların kalan bölümünü hayvanlara yem olarak verenlerde ise ortaokul
mezunları ilk sırada yer alıyorlar. Her zaman ihtiyacı kadar gıda satın
alanlarda ise lise mezunları yüzde 28,4 ile ilk sıradalar.
İsrafta belki de en çok gündeme gelen ekmek tüketimine
baktığımızda; yüzde 44,7 ile ekmeği ihtiyacı kadar satın alanlarda ve yüzde
16,5 ile kalanını ihtiyaç sahipleriyle paylaşanlarda üniversite ve lisansüstü
mezunlarının ilk sırada geldiği görülüyor. Bunun dışında ekmeğinin kalan
kısmını dondurucuya koyanlarda yüzde 16,3 ile lise mezunları önde gelirken
ekmeğinin kalan bölümünü değerlendirenlerde de yüzde 34,4 ile ortaokul
mezunları ilk sırada geliyor. Yüzde 22,6 ile ekmeğin bayatlamasını önlemek için
buzdolabına koyanlarda ve yüzde 16,1 ile ekmeğin kalan bölümünü yem olarak kullananlarda
ise ilkokul mezunu ve altı bireyler ilk sırada yer alıyor.
Temizlik
imandan gelir ancak bu durum bize suyu sınırsız kullanma hakkı vermiyor tabi.
Öğrenim durumu ile su israfı arasındaki ilişkiye bakıldığında banyo yaparken, diş
fırçalarken veya tıraş olurken her zaman musluğu kapatırım diyenlerde ilk
sırada yüzde 50,3 ile ilkokul mezunları geliyor. Yine ilkokul mezunu ve altı
bireylerin ilk sırada yer aldıkları uygulamalar şöyle; çamaşır makinesi
kullananlarda yüzde 55,6, bulaşık makinesi kullananlarda yüzde 44,7, bulaşık
makinesini kısa programda kullananlarda yüzde 41,8, bulaşıkları önceden
durulamadan makineye atanlarda yüzde 32,2 ve bulaşık/çamaşır makinelerini tam
kapasite doldurduktan sonra çalıştıranlarda yüzde 32,2/45,1 ile ilkokul mezunu ve altı
bireyler ilk sırada gelmekteler. Ekonomik duş ve musluk başlığı kullananlarda
yüzde 32,7 ile lise mezunları ilk sırada gelirken çamaşırlarını kısa programda yıkayanlarda
ise yüzde 43,7 ile ortaokul mezunları ilk sırada geliyor.
Öğrenim durumu ile israf arasındaki ilişkide son
olarak benim açımdan da en önemli konulardan biri olan enerji başlığına da
bakalım. Elektrik kullanımı tasarrufunda en keskin ayrım bu alanda görülüyor.
Toplam 7 kalemin 5’inde ilkokul mezunu ve altı bireyler ilk sırada yer alırken
kalan 2 kalemde de ortokul mezunu bireyler ilk sırada yer alıyor. Şaşırdık mı?
Hayır😊 Ayrıntılara bakalım; İlkokul mezunu ve altı bireyler
her zaman elektrikli aletleri kullanmadığı zaman fişten çıkarmada yüzde 49,
elektrikli alet satın aldığında enerji verimliliğe dikkat etmede yüzde 42,8,
evde kullanmadığı odaların ışıkları kapatmnada yüzde 52, tasarruflu ampul
kullanmada yüzde 44,1 ve elektrikli ev aletlerinin tüketim bedelinin düşük
olduğu dönemlerde kullanmada ise yüzde 30,3 ile ilk sırayı kimselere
kaptırmamış. Buzdolabını yaz ve kışa göre ayarlayanlarda yüzde 42,6 ve
elektrikli ev aletlerinin bakım ve temizliğini yapmada ise yüzde 34,2 ile
ortaokul mezunları ilk sırada yer alıyor.
Kısa ve net bir sonuç yazmak gerekirse, israf
bilincinin rakamlarda da görüldüğü üzere eğitimle değil ailede oluşturulan
bilinçle alakası oldğu açıkça görülecektir. Kendimi de içine katarak bir öz eleştiri
yapalım ve farkında olsak bile ihtiyaç dışında kullandığımız birçok ürün var.
Ve yine farkında olmamız gereken en önemli konu, boşuna tükettiğimiz birçok
şeyin geri dönüşümü yok ve maddi-manevi tasarrufu artırmanın yolu da israfı
azaltmaktan geçiyor.
[1] T.C.
Ticaret Bakanlığı, “2018 Yılı Türkiye İsraf Raporu”, https://www.ticaret.gov.tr/duyurular/2018-yili-turkiye-israf-raporu-yayinlandi
Yorumlar
Yorum Gönder